Güncel Sağlık

Türkiye’nin “hiç küçümsenmeyecek” vergi gelir kapısı: Tütün ürünleri

ttt

Sağlığa Evet Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Tanzer Gezer:

Elektronik sigaraya ilişkin ilk belgelenmiş referans, 1930’da Joseph Robinson’a verilen bir patenttir. Ticari anlamda saf nikotin inhalasyonu yani “vaping” ise ilk defa 1979 yılında kullanılmaya başlıyor. “Favor (Lütuf)” ismiyle tütün ürünlerine alternatif olarak satışa sunulan saf nikotine bandırılmış kağıtlardan mamul bu sigaraların tütün endüstrisine karşı ortaya koyduğu satış mottosu; “Zarar azaltma hayat kurtarır”. Dev tütün endüstrisinin varlığında, tütün endüstrisine rakip olarak ortaya çıkan bu ürünün piyasa ömrü çok kısa oluyor. Bununla birlikte bu tarihten itibaren 2000’li yılların başına kadar hem tütün şirketleri hem de bireysel mucitler tarafından ‘nikotin solutucu cihazlar’ ve ‘tütün ısıtıcı cihazlar’ için çok sayıda patent alındığını görüyoruz. Bunların hepsi uykuda tutuluyor çünkü tütün mamulleri kullanımı o dönemde son derece yaygın, kullanım giderek artıyor ve tüm sağlık uyarılarına rağmen herhangi bir yasaklayıcı – kısıtlayıcı yasa veya sözleşme mevcut değil. Endüstri sigara satışlarından çok mutlu, yeni bir yatırım yapmasına gerek yok! Dünyada tütün kontrolüne yönelik ilk uluslararası anlaşma “Tütün Kontrol Çerçeve Sözleşmesi (TKÇS)”, 21 Mayıs 2003 tarihinde, Cenevre’de, Dünya Sağlık Örgütü’nün 56. Dünya Sağlık Asamblesi’nde kabul ediliyor. TKÇS’deki tedbirler devletler tarafından uygulanmaya başladıkça satışlar düşmeye başlıyor. Endüstrinin aklına çekmecesinde tuttuğu “alternatif” ürünler ve “zarar azaltma” stratejisi geliyor. TKÇS’nin kabul edilmesinden sadece üç yıl sonra, endüstri Nisan 2006’da Avrupa’da, Ağustos 2006’da ise Amerika’da e-sigarayı piyasaya sürüyor. 

 Endüstrinin söylemleri bundan sonra çeşitlenmeye başlıyor: 

“Dumansız” ürünlerin kişileri pasif içicilikten koruduğu,  

. nikotinin ve ısıtılmış tütünün insan sağlığına zararlı olduğuna dair yeterli kanıt bulunmadığı, 

. nikotin seviyesinin azaltılması suretiyle nikotin bağımlılığı gelişmeyeceği – gelişirse bile bu bağımlılıkla mücadele etmenin kolay olduğu, 

“Yeni nesil” ürünlerin sigarayı bırakmakta iş gördüğü – sigara bırakmaya yardımcı olduğu, 

. TKÇS’ye rağmen bazı ülkelerde “tek tip” önlemlerle tütün bağımlılığının azalmadığı, 

tütün mamullerinden gelen vergilerden vazgeçilemediği, 

e-sigaraların TKÇS dışında hukuksallaştırılıp vergilendirilebileceği 

. “endgame” stratejilerinin benimsenmesi gerektiği (e-sigaraların yasallaştırılması) gibi. 

 Endüstri bu gibi söylemlerle yol alırken, 19 Eylül 2008’de Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ), e-sigarayı meşru bir sigara bırakma yardımcısı olarak görmediğini ilan ediyor ve endüstriden, DSÖ’nün e-sigaraları güvenli ve etkili bulduğu – önerdiğine dair söylemleri pazarlama malzemelerinden derhal kaldırmalarını talep ediyor. 

 Türkiye’de,  

. E-sigara ve nargile ile ısıtılmış tütün ürünlerinin ithalatı ve yolcu beraberinde getirilmesi Şubat 2020’de yasaklandı – yolcu beraberinde getirilmesi hususu Ticaret Bakanlığı’nın yetkisine bırakıldı, 

. Üretimi ve satışı yasak, 

. Kullanımı mevzuatla sınırlandırılmış, 

. Sigarayı bırakma yardımcısı olarak kullanılmıyor. 

Günümüze gelindiğinde; Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı (TEPAV), “Türkiye’de Tütün Kullanımını Kontrol Altına Almanın Ekonomisi: İnceleme Raporu – Arz, Talep, Sağlık ve Kamu Politikası Boyutları” başlıklı bir rapor yayınladı. Endüstri söylemlerinin tamamını içeren raporda, “Türkiye’de tütün, tütün ürünleri ve alternatiflerinin arz, talep, sağlık ve kamu politikaları boyutlarıyla” ele alındığı görülüyor. Öncelikle, endüstri tarafından fonlanarak hazırlandığı belirtilen rapor TKÇS madde 5.3’ü ihlal ediyor. Raporda, TKÇS’den bahisle “tek tip” önlemlerin Türkiye için geçerli olmadığı tespiti mevcut olmakla, kendisi de TKÇS’ye aykırı şekilde hazırlanan raporun varlığı stratejik bir kendi kendine uyumsuzluk (ters niyetlenme) haline işaret ediyor. 

Raporda; 

“geleneksel ve alternatif tütün ürünleri” kavramları yaygın olarak kullanılmıştır, 

Burada amaçlanan alternatif ürünlerin TKÇS kapsamına sokulmaması gerektiğinin vurgulanmasıdır. 

Türkiye’nin “tek tipleştirilmiş önlemlerin yetersiz kaldığı ülkelere tipik bir örnek” olduğu beyanı mevcuttur, 

Raporun teması; TKÇS dışında önlemlerle giderek artan tütün kullanımına “acil müdahale” edilmesi gerektiği şeklinde kurgulanmıştır. 

“Acil müdahale” ile kastedilen;  e-sigarayı regüle etmek ve vergilendirmektir (yasallaştırmak),  sigara bırakmaya yardımcı ürün olarak kullanılmasının önünü açmak. 

Türkiye’nin tütün ürünlerinden elde ettiği vergi “hiç küçümsenmeyecek” miktardadır beyanı mevcuttur. 

“Tütün kullanımı ciddi sağlık sorunlarına yol açmanın yanı sıra bir kamu politikası meselesi olup tütünü bırakma ve tütün kullanımını kontrol altına almaya yönelik politikalar geliştirilirken BÜTÜNCÜL bir yaklaşımın benimsenmesi gerekmektedir.” 

“Endgame Tütün Stratejileri”nden bahsedilmekte ve “Yakın gelecekte tütün kullanımına son verebilmek için Türkiye’de daha hassas planlara ihtiyaç duyulduğu açıktır” denilmektedir.  

 Ve sözün bittiği yer diyebileceğimiz noktada, Raporda, “Gençlerin dikkati sigaradan uzaklaştırılıp ne tür alternatiflere yönlendirilebilir?” sorusu yer bulmuştur.  

Leave feedback about this

  • Quality
  • Price
  • Service

PROS

+
Add Field

CONS

+
Add Field
Choose Image
Choose Video